YOLGEÇEN KÖYÜMÜZ (TEKİRAHMA)
KÖYÜMÜZ VE KÖYLÜMÜZ  
  İLÇEMİZİN TARİHİ
  İLİMİZİN TARİHİ GEÇMİŞİ
  SAYAÇ
  RESİMLERİMİZ
  YÖRESEL LİSANIMIZ
  KÖY VİDYOLARI
  GÜRÜN RESİMLERİ
  SLAYTLAR
  BAZI KOCA KARI TEDAVİLERİ
  ZİYARETCİ MESAJLARI
  ŞİİR VE BİLGİ PAYLAŞIM
  BİR HİKAYE.
  ÖNEMLİ ADRESLER
  İletişim
  ÖMERİN EFSANESİ
  RESİMLERİMİZDEN BAZILARI
  ÖNEMLİ SİTELER
  BİLGİ YARIŞMASI
  Ana Sayfa
BAZI KOCA KARI TEDAVİLERİ

SİVAS VE KÖYÜMÜZDEKİ BAZI HASTALIKLAR VE
KÖYÜMÜZDEDE KULLANILAN BAZI KOCA KARI İLAÇLARI İLE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
.
Modern tıbbin gelişmediği ve yaygınlaşmadığı yıllarda, yüzyıllar ötesinden süre gelen hastalıkları iyileştirme ve onlardan korunmada başvurulan yöntemlere "sağlatma", bir başka anlatımla halk hekimliği denilmektedir ki, bunlar, Kültürümüzün temel unsurlarındandır. Binlerce yıl ötesinden beri yerleşim merkezi olan Sivas ve ilçeleri zengin bir halk hekimliği kültürüne sahiptir.
Sivas’ta koca karı ilaçlarının çoğu bitkilerle yapılmaktadır. İyi sonuç verince, kocakarı’nın hikmeti ve himmeti sayılmış, kötü sonuç verince "
ALLAH
’IN takdiri" denilmiş.
Bunlardan bazılarını hatırlatmak istiyoruz:
AGRI: Doğum öncesi sancılara denilmektedir. Doğum yaklaşınca ebe çağırılır. Ebe el yordamıyla doğumun hemen olup olmayacağını anlar. Çocuk doğunca göbeğini keser, höllüğü işitir ve diğer hizmetleri yerine getirir. Yıkarken bebeği bas aşağı tutar ki, boyu uzun olsun ve çabuk büyüsün.
ÇOCUK TERS GELIRSE

Bir tas süt kaynatıp içine zeytinyağı konularak hamileye içirilir.
Sıcak su buharına tutulur.
Kocasının eli yıkatılır, suyu içirilir.
Karnına haşlanmış yumurta sarılır.
Ebegümeci haşlanıp karından aşağısına sarılır. İki kadın hastayı koltuk altlarından tutup silkeler. Bu işlemler sonucu kadın ya doğurur kurtulur, ya ölür kurtulur.
ALBASTI
Gebe kadın doğum sonrası mikrobik ateşli bir hastalığa yakalanır ki, ağzı kurur, sayıklar, göz kapakları şişer, sancılanır.
Önlemek için, loğusa yalnız bırakılmaz. Yanına veya yastığının altına bıçak, balta, tabanca gibi aletler konulur. Yorganına iğne iliştirilir. Atin yemliğinden artan arpa hastaya yedirilir.
ATASI PERSI
Çocuğun ağzı kurur. Vücudu kızarır, sivilceler çıkarır. Kilermeni denilen tasa benzer kırmızı bir madde ezilerek yaralara sürülür. Çare olmazsa, ocağa götürülüp, bir kadına parpilattirilir. Ocaklı kadın, demiri hastanın vücudunda gezdirir.

LAL
Doğuştan veya sonradan korku sonucu dilin alınması.
Hastanın bu duruma geldiğini gören ilk kişi onu tokatlar. Kapı göceci veya zırza suya batırılır bu su hastaya içirilir. Eritilmiş yağ ve bal yedirilir. Balmumu boğazına sarılır.
ALGIN
Hastanın takatten düşmesi. Tilki, kurt, köstebek veya köpek eti yedirilir. Koyun, keçi veya sığır derisi henüz kurumadan hastanın bedenine sarılır.
BOTÇA
Yeni doğum yapan kadınların memelerinde kara yansak veya süt duru su seklinde iki türlü olur. Buna umma da denilir. Komsuda pişen yemeğin kokusunu alıp bunu yemezse memeleri şişer. Avucu yalatılıp, memesi oldurulur. Umduğu yemek yapılarak yedirilir. Geçmezse incir yaprağı "Yalanı" veya "sığır kuyruğu" denilen otla kaynatılıp suyu içirilir, lapası meme üzerine konulur. Memeyi sülük vurulur. Beserek dağındaki botça toprağı getirtilerek birazı yedirilir, birazı meme üzerine konulur.
Umma olayı erkek cinsel organı için de geçerlidir.
BAS AGRISI
Turp veya patates yuvarlak kesilip basa sarılır. Biberli su içirilir, ayni sudan buruna çektirilir. Katran, çamsakızı tavada eritilip buharına tutulur. Kaynamış samanin buharı koklatılır. Kursun döktürülür. Muska yazdırılır. Basın tepesine camız yagi sürülür. Tepe kazıtılarak çizilir o kısma et sarılır. Parpa ocaklarında parpalattırılır. Fare ezilir, arpa unuyla dökülüp karıştırılır içine çam sakızı katılıp basa sarılır. Karamuk çalısının dikeniyle basın çeşitli yerleri kanatılır. Üzerlik tohumu yakılır, tuzsuz yağa katılıp basa sarılır.
BICILGAN
Ayak parmak aralarının kızarması, pişmesi, sulanması, kasınması. Hasta yalınayak gezdirilir. Ilık sula sokulur. Tuzlu suda yıkanır. Yonca, ısırgan ve ebegümeci karıştırılıp kaynatılır, yaranın üzerine konulur. Çayır yemliği, katır tırnağı ile dövülür, tuzla karıştırılarak yaranın üzerine sarılır. Isırgan sarılır. Parmaklar çitilir.
BUNAMA
Aç karina elma yedirilir. Buğday nişastası sütle karıştırılıp içine yumurta kırılarak karıştırılıp pişirilerek yedirilir. Kurumuş balık un haline getirilir tereyağıyla karıştırılıp bulamaç yapılır ve hastaya yedirilir.
BÖBREK
İdrara çıkamamak, tas veya kum dökmek. Arpa kaynatılıp suyu içirilir. Kaynamış arpa bele sarılır. Kaynamış arpanın buharında bekletilir. Arpa samani böbreklerin üzerine sarılır. Ayrık otu kaynatılıp suyu içirilir. Aç karina yoğurdun üzerine biriken su içirilir. Kuzu kulağı, oğlak kulağı çiğ çiğ ve kaynatılarak yedirilir. Çam ağacı kökünün öz suyu içirilir. Bunlara rağmen geçmezse, hastanın kendi sidiği soğutulup kendine içirilir.
BIZLAK
Çocuğun altını ıslatmasıdır. Hayvan dalağı yedirilir. Beline sakız yakısı yapılır. Kirpi eti yedirilir. Tandıra oturtturulup katran tüssüsü verilir. İşitilmiş höllüğe belenir.
ÇALIK
Felç. Sarımsaklı yoğurt yumurta ile çırpılıp titreyen organa sarılır. Zelveye batırılmış su içirilir. Tekke ve türbe ziyaretine götürülür.
ÇIBAN
Arpa un lapası yumurta ile yara üzerine sarılır. Soğan ateşte közlenip sıcak sıcak bölgeye konulur. Kendir lifleri dövülür, sabunla çırpılır yara üzerine konulur. Yar yaprağı ile bağ yaprağı macun haline getirilerek sürülür. Çıban yarılmışsa, üzeri yağlı bağ yaprağı ile sarılır.
ÇIKIK
Eklemleri sapması. Balık unu sabunla çırpılır çıkık yere sürülür. Adale yumuşayınca çekilip yerine oturtturulur üzeri yumurta ile karıştırılmış hamurla sarılır.
BAGLI
Zifaf odasında basarili olamama durumu. Soğuk suda yıkatılır, yıkanırken çalgı ile dövülür. Un çuvalı üzerin yatırılır. Kadının dili erkeğin ağzına verilir. Ölü tırnağı yedirilir. Hocalara okutulup bağ çözülür.
DABAZ
Vücut kabarır, kırmızı benekler sarar. Kasıntı yapar. Buna kurt dişi veya kuyruğu da denilir. Evçlik tohumu yakılıp külü çamur haline getirilerek vücuda sürülür. Al elbise giydirilir. "Ben dabaz oldum / oynamaz oldum/ Hakk’a yaramaz oldum" diyerek üç tarafı dolaştırılır. Soğuk suda yıkanır. Dabaz ocağı ziyaret ettirilir veya toprağı getirtilerek hastaya yedirilir.
DERMA
Yaranın etrafı hocalara kalemle yazdırılır. Denizden su içenlere tükürtülür. Kuşburnu veya sakız ağacı yakılıp yakısı veya yağı yaranın üzerine sürülür.
GÖZ HASTALIKLARI
Gözün şişmesi, kızarması, kasınarak ağrıması, Sivas’ta üşütme veya nazara gelme olarak tanımlanır.
Çay banyosu yaptırılır. Bal sürülür. Yağlı hamur sarılır. Ocaklı kadına okutulur parpilattirilir.
GÖZ PERDESI
İnci dövülüp tülbentten elenerek gözkapağının içine konulur. Koyun kuyruğu bağlanır. Kesilen asma yaprağından damlayan su göze konulur.
TAVUK KARASI
Kara tavuk kesilerek çiğ olarak basa sarılır.
KARASU
Göz tansiyonunun yükselmesi. Sakaklara sülük vurdurulur. Göze dilinmiş patates bağlanır.
ARPACIK
Üç gün arpacığın "itdirseği" üzerine sarımsak sürülür.
BURUN KANAMASI
Örümcek ağı ovalanarak tozu buruna çekilir.
ADET SÖKTÜRMEK
Ebegümeci kökü dövülüp, bir beze sarılarak ateşe gömülür. Pişen bu toz sıcakken, kirli yünün içinde rahmin ağzına konulur.
VEREM:
Verem asisi yaygınlaşıncaya kadar, yirminci yüzyılda, bütün Türkiye'de olduğu gibi en yaygın hastalık, sari hastalık olarak adlandırılan Verem'di. Sivas ve ilçelerinde verem, göğüse bağlı ve fakirlik, bakımsızlık sonucu azan bir hastalık olarak görmüşler ve halk hekimliğinde tedavisini beslenme üzerine kurmuşlardı.
Veremi iyileştirmek için çeşitli macunlar yapılmış ve bunların, aç karnına bıktırmamak kaydıyla mümkün olduğunca bol ölçüde yedirilmesi öğütlenmişti. Bu macunun içeriğinde, tuzsuz tereyağı, süzme bal, ceviz içine; bademizi ve suda haşlanmış arpa da eklenmiş, iyice ezilmişti.
"Sinirli yaprak" denilen bir ottan da yararlanılmış, salatası yapılmış, kaynatılarak suyu içilmişti. Bunun dışında, çavdar unu, sirke ve zeytinyağı karışımı göğüs üstüne sarılmıştır.

YOLLARIN GEÇTİĞİ YOLGEÇEN  
  Gürünün batısındaki bütün köylerin yolunun geçtiği ve o çevrenin en büyük köyü olan yolgeçen köyü çok eski tarihe sahip olmasına rağmen bu günkü konumu itibariyle çevre köylerin içinde en geri kalmış köy diyebiliriz.
Bunda asıl neden ilçeye çok uzak olması ve okuma oranının düşük olmasından diyebiliriz.Yıllarca hiç göç vermeyen YOLGEÇEN köyü malesef son yıllarda en çok göç veren köy olmuştur buda köydeki insanların ekonomik geçim sıkıntısından kaynaklanmaktadır.Köy halkı yıllarca Adanada Bursada ve çeşitli illerde gurbetcilik yaparak geçimlerini sağlamıştı son yıllarda inşaat sektörünün bir dalı olan izolasyon işi yapmaya başlayan YOLGEÇEN köylüler Başta istanbul olmak üzere bir çok illere göçerek ve gurbetci olarak bekar hayatı ile çalışmakta ve köydeki ailelerini geçindirmekte Köyümüzde okuma oranının çok düşük seviyede olmasına rağmen genede azda olsa okuyup belirli bir konumda olan köylülerimiz var.Bunlardan bazıları: Sadettin yazı Sivas il sağlık müdürü.Sait yazı Çerkezköyde Özcanlar tekstil A.Ş. nin genel müdürü ve Çerkezköy AKP.İlçe başkanı..Emin Dişli Sivas fakultesinde doktor vs.

Köyde dini inançlara aşırı önem verdiklerinden Sivas ilçeleri ve köyleri dahil en büyük camii YOLGEÇEN köyüne köy hAlkının ve hayır severlerin yardımları ile çok kısa bir süre içinde yapılarak ibadete açıldı camii açılış törenine camii yapımına çok büyük maddi ve manevi yardımlarda bulunan yakın köylümüz TEMEL KARAMOLLAOĞLU da katıldı..Köyümüze 90lı yıllarda ortaokul yapılması ile o yıllardan sonra okuma oranı %100 arttı.Şimdi halihazırda köyümüzde orta okul ve ilköğretim okulu ve sağlık ocağı mevcut.Aynı zamanda köyler arasında ilk önce kanalizasyon yapımı gene köyümüzde uyapılarak bir ilk gerçekleştirilmiş oldu..
 
Tekirahma  
 
 
 
 

This text will be replaced

 
TOPLAM 121117 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol